Giriş

Giriş

Stres, Duygudurum ve Biliş Laboratuvarı olarak, akut ve kronik stresin psikiyatrik hastalıkların gelişimindeki, ilerlemesindeki ve farklı boyutları üzerindeki etkisini anlamaya odaklanıyoruz. Her araştırma konusunda, klinik insan çalışmalarının yanında hayvan modeli deneyleri ile stresin sistemik, hücresel ve moleküler düzeydeki etkilerini translasyonel biçimde araştırıyoruz. Klinik ve laboratuvar araştırmalarımızın dışında, var olan literatür taramalarının ve beyin görüntüleme verilerinin meta analizlerini ve sistematik derlemeni yürütüyoruz. In vitro tekniklerin dışında, Voxel based morphometry ve fMRI gibi görüntüleme tekniklerini araştırmalarımızda kullanmaktayız.

Araştırmalarımızın arkasındaki mantık, psikiyatrik bozuklukların tanı ve belirtilerinin beyinde bir karşılığı olduğu, bozuklukların benzer nörobiyolojik kökenlerinin olabileceği ve stresin bu hastalıkların semptomlarını etkileyen ve beyinde değişiklere yol açan ana faktörlerden olabileceği bilgisine dayanmaktadır. Psikiyatri kliniğine başvuran hastalara, DSM (Diagnostic and Statistical Manual of Psychiatric Disorders) kriterlerine uygun olarak psikiyatrik hastalıkların semptom benzerliklerine, istatistiksel ve kliniğe dayalı şablonlara, daha önceki tecrübelere ve ortak kararlara dayanarak tanı konulur. Genellikle hastalığın nörobiyolojisi göz önüne alınmaz. Fakat çoğu zaman, psikiyatrik hastalıkların ilerlemesi ve semptomların hastalarda görülmesi süreci DSM’ de belirtilen teorik bilgiyle uyuşmayabilir. Üstelik çoğu zaman, hastalarda iki farklı psikiyatrik hastalığın ortak geliştiğini gözlemliyoruz. Psikiyatrik tanı gruplamalarında, hastalıklar arasında kesin farklılıklar tanımlanmış olmasına rağmen, ikiz ve aile içi genetik araştırmalarda çoğu psikiyatrik hastalık birbirleriyle bağlantılı bulunmuştur. Üstelik psikiyatrik hastalıkların tanı kriterleri zaman içinde değişmekte ve hastaların tanıları da takip süresince farklılaşabilmektedir. İstatistiksel olarak beklenenden daha fazla sayıda hastada eşzamanlı görülen başka hastalıkların tanısı konmakta ve bu durum hastalıkların seyrini etkilemekte ve tedavi sürecini değiştirmektedir. Psikiyatrik hastalıklarda eşzamanlı görülmenin sık rastlanan bir durum olmasının sebebi beynin duyguları, bilişi ve fiziksel durumu kontrol eden karmaşık ve özelleşmiş bir organ olmasıdır.

Bu sebeple, beyin ağlarının nörobiyolojisi ve belirli beyin bölgelerinin moleküler sinyal yolakları ve bunların diğer periferik dokularla etkileşimlerini öğrenmek, psikiyatrik belirtileri ve hastalıkları daha iyi anlayarak yeni tedavi seçenekleri sunmamıza olanak sağlayacaktır. Stresin psikiyatrik hastalıkları tetikleyen ana etkenlerden biri olması dolayısıyla, stres modelleri beyindeki moleküler değişiklerin anlaşılmasında önemli rol oynayacaktır.

Laboratuvarımızda, bu bilgilere dayanarak, psikiyatrik bozukluklar için potansiyel hedefler bulmak amacı ile birçok translasyonel araştırma yürütmekteyiz.

Araştırmalarımızla ilgili daha detaylı bilgi için Dr. Hale Yapıcı Eser’e ulaşabilirsiniz.

 E-mail